"Sıcak Nal" kapıya asılmaz!


İki Aylık Edebiyat Dergisi

12 Eylül 2010 Pazar

Sıcak Nal Dergisi Futboldan En İyi Anlayan Yazar Ödülü Sahibini Buldu!!!

Güney Afrika’da düzenlenen 2010 Dünya Kupası’nı edebiyat dünyamızın da yakından takip ettiğini üçüncü sayımızda hazırladığımız “Peki Dünya Kupasını Kim Kazanacak?” soruşturmasından da biliyorsunuz. 25 yazarımız finali kimin oynayacağını, final maçının kaç kaç biteceğini ve kupayı kimin alacağını tahmin etmişlerdi. Sonuçta kupayı kazanan Hollanda’yı finalde 1-0 ile geçen İspanya oldu. Ve bunca isim arasından tek bir yazar sıyrıldı ve ipi göğüsleyerek İspanya’nın şampiyon olacağını bildi: Tanıl Bora!

Öncelikle Tanıl Bora’yı kutluyoruz. Doğru cevabı bilen yazarımızı güzel bir sürprizin bekleyeceğini söylemiştik. İşte şimdi o sürprizi de açıklama zamanı geldi! Sürprizimiz genç sanatçı Gökçe Erhan’ın maharetli ellerinden çıkma bir şampiyonluk heykelciği!!!

Geçen Pazartesi, 6 Eylül 2010 akşamı, Tanıl Bora Ankara’dan İstanbul’a geldi ve törenle kendisine şampiyonluk heykelciği takdim edildi!

Tören, Büyük Londra Oteli’nin terasında Haliç manzarasına ve günbatımına karşı yapıldı. Yağmur yağar mı, çok serin olur mu, içeri girmek zorunda kalır mıyız diye baştan endişelenmiştik ama öyle bir sorunla karşılaşmadık. Saat 6’ya doğru Sıcak Nal ekibi yavaş yavaş terasa yayılmaya başladı.

Kimler vardı, hatırlamaya çalışalım. Tarık Günersel ilk gelenlerden biriydi, Hikmet Temel Akarsu, Erden Kosova, Halil Altındere, Azra Tüzünoğlu, Makbule Aras, Melike Koçak, İbrahim Halaçoğlu, Ali Murat Hamarat, Gökçe Erhan, Fırat Demir, Bülent Usta, Nil Pınar Arın, Çağlar Demirbağ, Bengü Karaduman, İlhami Algör, Enis Akın, Özgür Kalyoncu Akın, Neval Güven Türkeli, Aydan Çelik, Ada Güven, Oya Uysal, Özge Ercan, Melida Tüzünoğlu, Sinan Kılıç, Kürşad Kahramanoğlu, Elçin Şayan galiba oradaydılar! Önceleri bir masanın çevresinde toplanan ödül ahalisi, giderek masaların birbirine eklenmesi sonunda da masa düzeninin yerini kokteyl düzenine bırakmasıyla akşama devam etti.

Daha konuklar tam ısınamamışlardı ki Lig TV ekibi baskı yaparak erken bir ödül töreni buldu! Dolayısıyla Tanıl Bora’ya heykelciğini ilk olarak Lig TV kameraları karşısında Sıcak Nal’ın en küçük sanatçısı Ada Güven verdi. Daha sonra her 15 dakikada bir ödül verme esprileri yapıldı. Gerçekten de kahkahalar arasında tam üç kez ödül tekrar tekrar verildi. Etkinliğin ortalarına doğru heykelciği yaratan sanatçı Gökçe Erhan, sonlara doğru da Sıcak Nal’da yayınlanan Peki Dünya Kupası’nı Kim Kazanacak anketini gerçekleştiren Neval Güven Türkeli’nin elinden ödülünü alan Tanıl Bora, Taraf gazetesinden Ali Murat’a yarınki başlığı kendisi verdi: “Tanıl Bora Ödüle Doymuyor!”

Bora üçüncü kez ödülü aldığında yaptığı konuşmada alçakgönüllüğü elden bırakmadı. Aynen Radikal’deki köşesinde yazdığı gibi futbol bilgisinden çok sevgisini öne çıkardı. İspanya’nın şampiyon olacağını bilmesini diğer arkadaşların “hadi Tanıl’ı birinci yapalım,” diye mahsus geri çekilmeleri olarak bile yorumladı. “Öyle ya,” diyordu, “İspanya’nın favori olduğu apaçık değil miydi?” Ali Murat da bunu onaylamaktaydı, amma velakin, şu noktayı onlara hatırlattık: Sıcak Nal soruşturmasını İspanya İsviçre’ye yenildikten hemen sonra gerçekleştir- mişti...

Bu arada, İspanya’nın finale çıkacağını doğru tahmin eden ancak finalde kaybedeceğini öngören yazarlarımızı da hatırlatalım: Haydar Ergülen, Ilgın Yıldız, Metin Cengiz ve Nurduran Duman İspanya’nın bu işi ancak finale kadar götürebileceğini düşünmüşlerdi. Akif Kurtuluş ise bir gün farkla kaçırdı! Finali Arjantin ile Brezilya’nın oynayacağını tahmin eden Kurtuluş, soruşturmamıza cevap verirken “dün sorsaydınız İspanya derdim...” diye bir itirafta da bulunmuştu. (Çünkü dediğimiz gibi soruşturmayı İspanya’nın İsviçre’ye yenilmesinden hemen sonra gerçekleştirmiştik.) küçük iskender’i de anmazsak olmaz, o da tersten bildi sayılır! Çünkü Hollanda’nın finalde oynayacağını ve kaybedeceğini doğru tahmin eden tek kişi oydu! (Ali Murat gerçi buna itiraz etti, ve “Hollanda’nın finalde kaybedeceğini bilmekte ne var,” deyiverdi...)

Enteresan bir nokta da şuydu: ankette doğru cevabı bilemeyen kimi kadın yazarlarımız, kendileri aslında İspanya cevabı verecekken çevrelerinde çok bilmiş futbolbilirkişisi erkeklerin ‘ne İspanyası’ diyerek tercihlerini değiştirttiklerini ilan ettiler! Jaklin Çelik, “Bu soruşturma bana en az bildiğim konularda dahi kendi sezgilerime güvenmem gerektiğini öğretti,” dedi!

Öte yandan Tarık Günersel hakem hatasıyla kaybettiğinde ısrarcıydı! Soruşturmaya katılıp da doğru cevabı bilemeyenlerden biri olan Cem Erciyes’in, Radikal’de konuyla ilgili haber yaparken Tanıl Bora’nın şampiyonu doğru bilen tek kişi olduğunu söylemeyip Bora’yı ‘en yakın tahmini yapan kişi’ diye anması ‘takım içinde huzursuzluk mu?’ yorumlarına neden oldu!

Akşamın sonlarına doğru masalarda sadece öykücüler kalmıştı –ve sadece öyküyü tartışıyorlardı. Zaten kendi aralarında konuşa konuşa şehre aktılar...

Velhasıl, Sıcak Nal dergisi, gündelik hayatla edebiyatın kesişimlerinde dolaşma gayesinde bir denemenin daha sonuna gelmiş gibi hissetti kendini. Neşeli ortamların yaratılmasının da diyaloğu geliştirmeye faydaları bir kez daha ortaya çıktı. Edebiyatı daha az asık suratlı, daha yatay bir faaliyet olarak yaşamanın tadı da damakta kaldı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder